ODUNCU, KADASTRO SORUNUNU MECLİSE TAŞIDI

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Başta Batman olmak üzere birçok ilde yıllardır çözülemeyen tapu ve kadastro sorunu nedeniyle yurttaşlar telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaşamaktadırlar. Özellikle Kürtlerin yoğunlukla yaşadığı illerinde tapu kadastro sorunu kanayan bir yara haline gelmiş durumdadır. Mahkemelerin zamanında sonuçlanmamasından kaynaklı olarak derinleşen bu sorun yurttaşlar arasında çatışma nedeni olmaktadır. Son olarak yaklaşık 70 yıldır sonuçlanmayan kadastro davası nedeniyle Bismil’de taraflar arasından yaşanan çatışmadan dolayı 9 kişinin yaşamını yitirmesi durumun vahametini açıkça göstermektedir. Özellikle Kadastro mahkemelerin makul sürede ve hakkaniyete göre yargılama yapıp, sorunları ivedilikle çözmesi gerekmektedir.

Bu bağlamda, başta tapu ve kadastro işlemlerinde yaşanan aksaklıklar olmak üzere kadastro işlemlerinin uzun yıllarda çözülmemesinin nedenlerini, Kadastro mahkemelerinin iş yükü ve işleyişlerindeki sorunların tespit edilmesi, sorunların çözülmesi ile birlikte kadastro işleyişinden kaynaklı olarak telafisi mümkün olmayan olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması amacıyla Anayasa’nın 98’inci İç Tüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz.                                                                                           

 Zeynep ODUNCU

 Batman Milletvekili

GEREKÇE

Türkiye’de kırsal alanda yaşayan yurttaşlar arasında en yaygın görülen adli olayların başında arazi anlaşmazlığı geliyor. Devlet her ne kadar tapu kadastro alanında yeni düzenlemelerle yurttaşların çıkarını sağlamaya çalıştığını belirtse de, halen Türkiye’nin farklı yerlerinde ve özellikle Kürtlerin yoğun yaşadığı coğrafyada arazi anlaşmazlıkları nedeniyle kavgalar yaşanabiliyor ve bunlar ölümle sonuçlanabiliyor. Son olarak Diyarbakır’ın Bismil ilçesinin Serçeler köyünde aralarında 70 yıldır sonuçlanmayan kadastro davası yüzünden 2 aile arasında yaşanan çatışmadan 9 yurttaş yaşamını yitirmiş, 2 yurttaş ise yaralanmıştır. Aileler arasındaki anlaşmazlığın öncesinde yargıya taşındığı ve dava dosyası Yargıtay aşamasındayken çatışmanın yaşandığı ileri sürüldü. Yine bu olaydan birkaç ay önce Şanlıurfa’da akraba olan iki aile arasında arazi anlaşmazlığından çıkan kavgada beş yurttaş yaşamını yitirmiş ve ikisi de ağır yaralanmıştır. Mayıs ayında da, Mardin’in Derik ilçesinde iki aile arasında arazilerini ayıran duvarın yanlış yere örüldüğü gerekçesiyle çıkan kavgada bir kişi yaşamını yitirirken Mart ayında Siirt’in Şirvan ilçesinde arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan silahlı kavgada baba ve oğul hayatını kaybetti beş yurttaş ağır yaralanmıştır. Bu olayların her sene tekrar edilmesi ve buna rağmen çözüme kavuşturulmaması bize Kürt coğrafyasında yürütülen özel savaş politikaları olduğunu göstermektedir. Arazi mülkiyeti ile ilgili dönemsel olarak çıkarılan kanunlara ve izlenen politikalara bakıldığında meselenin sadece birkaç metrelik bir duvar olmadığı görülmektedir. Arazi çatışmalarının engellenmesi için kamu otoritesine düşen görev üzerine anlaşmazlık olan arazinin kadastro meselesinin hakkaniyet içerisinde hızla halledilmesidir. Tarım arazilerinin tapu ve kadastro paylaşımı sırasında gasp, zorla el koyma, iltimasla ele geçirme gibi nedenlerle geçmişten kaynaklanıp günümüze kalan husumetler bilinçli olarak devlet tarafından çözüme kavuşturulmamaktadır. Burada önemli olan husus, yargı makamlarının hukuki açıdan iddiasını ispatlayan, delilleriyle ortaya koyan taraf lehine, ivedilikle karar verip, bu yargı uyuşmazlığının giderilmesini sağlamaktır. Davaların yargılamaları Bismil örneğinde olduğu gibi kadastro davaları 70 yılda sonuçlanmayınca, yurttaşlar da telafisi olmayan gayri hukuki yollara başvurmaktadırlar. Mahkemeler ve ilgili kurumlar alacakları tedbirlerle, en makul olan süre içerisinde yargılamayı sonuçlandırarak söz konusu sorunların yaşanmamasını engelleyebilir.

Tapu ve kadastro işlemlerinin uzun sürmesi, tarım arazilerinde yapılan toplulaştırma işleminde yapılan yanlışlıklar, hazine arazilerinin kullanılması ve satışı ile ilgili suiistimaller ile birlikte hukuk süreçlerinin yıllarca sürmesi ve genel manada hukuksal süreçlerin ağır işlemesi bu tarz olayların yaşanmasının başlıca nedenlerindendir. Bunun yanı sıra koruculuk, bireysel silahlanmanın artması, genel manada toplumun uzlaşı ve barış ikliminden uzaklaşması anlaşmazlıkların bu şekilde sonuçlanmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla başta tapu kadastro işlemlerinde yaşanan aksakların giderilmesi olmak üzere toplulaştırma ve hazine araziyle ilgili yapısal sorunların çözülmesi ve gerekli önlemlerin alınması için Meclis araştırması açılmasını talep ediyorum.