IRME’DE FI RASKIN
Rahmetli Annem bir hata ya da yaramazlık yaptığımızda bize hep bu kelimeyi söylerdi. “ IRME’DE FI RASKIN “ tam tercümesini bilmiyorum ama aptal salak gibi bir şey olsa gerek.
Mardin UNESCO listesinde olan bir şehirdir. Yani Dünya’nın en müstesna ve evrensel değer özellikleri taşıyan bir şehirdir. Viyana gibi, Paris gibi hatta belki de bunlardan çok daha yüksek özelliklere sahip kadim bir şehirdir.
Mardin, Tarihi boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapmış, bağrıında onlarca medrese ve diğer din gruplarına ait tapınaklar olan istisnai bir şehirdir.
Mardin, Asırlardır tüm inanç değerleri ile birlikte yaşama kültürünü büyük bir başarı ve gerçek kardeşlik çerçevesi içerisinde sürdürmeyi başarmış bir kent’tir.
AMA MARDİN BÜTÜNÜYLE SAHİPSİZ BİR ŞEHİRDİR…
Mardin siyasi açıdan belki de Dünya’da bir benzeri olmayan kötü kadere sahip bir şehirdir. Düşünsenize UNESCO listesindeki şehrin bugün ki yönetim facialarından kaynaklı rezaletlerine bakın.
Tarihi değerler korunmaz, betonlaşma önlenmez, alt yapı, üst yapı Allah’a emanet, sokak araları kanalizasyon kokusundan geçilmez, şehrin manevi dokusunun yerini pavyon dokusu almış, denetimsiz, niteliksiz, trafik başta olmak üzere daha bir çok sorunun sahipsiz kaldığı bir şehirdir Mardin.
Çarpık kentleşme, niteliksiz Turizm mekanizması, siyasi rant ve rüşvet iddiaları, fatura ödemeleri, adrese teslim ihaleler, liyakatsız kadrolar ile gündemden düşmeyen bir şehir olmuş bizim UNESCO’nun Mardin’i.
Önüne gelenin Aşiret lideri, Kanaat önderi, STK lideri kimlikleriyle koftiden ego tatmin ettikleri ama bir yaralı parmağa işeme becerisi gösterememiş sosyal medya maymunlarının cirit attığı muz tarlasına dönmüş bir şehirdir Mardin.
Birden bire türeyen İŞ ADAMLARI, aracı görevi gören kayınbiraderler, özel kaleme alınan yeğenler, kolletktif ekiple çalışan hırsız şebekelerin mezopotamyanın içine ettikleri bir şehir haline gelmiş bir kenttir Mardin.
Tarihi kahvecilerin yerini kerhaneci kahvecilerin aldığı.
Badem şekercilerin yerini, Şİ ŞEKER’cilerin aldığı. ( Şi Şekeri bilen bilir )
Terli sanayicilerin yerini kaçakçı sanayicilerin aldığı
Melle ve Mollaların yerini, çakma sakallıların aldığı
Terörden beslenenlerin domuz gibi boy gösterdiği
Dünsüz ve donsuzların bugün memleket yönettiği garip bir hal almış kenttir Mardin.
Enteresan bürokratların staj alanı olduğunu da belirtmekte fayda var tabi.
Mesela bulgurun faydalarıyla Turizm tanıtmaya çalışan bürokrat’tan, ezan okununca takunya ile koştur koştur abdest alıp namaza koşan, dönüncede hak ve adalet unutarak görev yapanların antreman alanı gibidir.
Polat alemdar gibi arkasında koruma ordusuyla dolaşan bıyıkları yeni terlemişlerin kamu amirliğini evcilik oyunu sandıkları yerdir Mardin.
Ne atarsan o tutar misali mangalda kül bırakmayan yöneticilerin atma tutma tahtasına dönmüş bir şehirdir Mardin.
Din ticareti merkezi binası eksik kalmış bir şehirdir. Bide bina olsa tamam olacak inşallah maşallahçılar. Peygamberimiz bir hurma ile gün tamamlarken, donuz kesip yeseler doymayan bir mide taşıyanlarıda unutmamak gerekir.
Gelelim Özete …
Yani Siyasete , Vallahi yazsam kusacaksınız.
Vallahi kanınız donar
Vallahi kahrolursunuz
Bu yüzden siyaseti bir kenara bırakalım ve dua edelim. Allah bu kalbi taşıyanları kahr-u perişan etsin.
Bir varmış, bir yokmuş olmak üzereyiz. 31 mart seçimleri geliyor. İnşallah ve umarım bu düzenin bozulmasına sebep olanlar iflah olmasın ve umarım bu sefer ADAM gibi, BEYİN sahibi, AHLAK sahibi, DÜRÜST, ÇALMAYAN, İHALE SATMAYAN, TAKIM KURMAYI BİLEN, PROJE BEYNİ OLAN, DERDİ VATAN olan birileri ADAY olurda tüm yukarıda yazdıklarım felaha kavuşur.
Yok eğer AKÇELİ duygularınızla hareket etmeye devam ederseniz VALLAHİ yenileceksiniz. Kaybedeceksiniz, mahfedeceksiniz. Bu vebali boynunuzdan ve çocuklarınızın boynundan kurtarın.
Vesselam ….
Murat Çuhadar
Türkiye’nin Yaşam Koçu