Profesyonel futbolculuk kariyerinin bitmesiyle kurduğu restoranlar zinciri ve gıda sektöründeki yatırımlarıyla profesyonel iş hayatını Çin’de sürdüren Sezer, 8. Hangzhou Küresel Girişimciler Forumunda ve Hangzhou E-ticaret Yeni Kanalları etkinliğine konuştu ve önemli mesajlar verdi.
MİDYATLI İŞ ADAMI “ÖZCAN SEZER” SEKTÖRÜNDE ÇİN’İN EN BÜYÜK TÜRK YATIRIMCISI OLDU
Profesyonel futbolculuk kariyerinin bitmesiyle kurduğu restoranlar zinciri ve gıda sektöründeki yatırımlarıyla profesyonel iş hayatını Çin’de sürdüren Sezer, 8. Hangzhou Küresel Girişimciler Forumunda ve Hangzhou E-ticaret Yeni Kanalları etkinliğine konuştu ve önemli mesajlar verdi.
Sözlerine, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılını ve Türkiye ile Çin arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 52. yılını kutladığımızı hatırlatarak başlayan Sezer, e-ticaretten telekomünikasyona, yenilenebilir enerjiden elektrikli araçlara, bulut teknolojilerinden savunma sanayine Çin ile birçok alanda yeni ortaklıklar kuruldu fakat daha yakın bağlantı kurması ve daha derin işbirliği yapılmasının önemine dikkat çekti. 15 yılı aşkın süredir Çin’de bulunan bir Türk iş adamı olarak. Çin’e ve Çin ekonomisine güveniyorum! Çin’in istikrarlı büyümesini yakından izliyor ve yaşıyorum. Bu bakımdan yatırımlarımı Çin’de yapmayı ve Çin’in yabancı yatırımcılara sunduğu fırsatlardan yararlanmayı doğru buluyorum. Türkiye’nin en büyük ve bilinen markalarından biri olan MADO’nun Çin temsilciliğinin yanı sıra Sultan adında bir markamız var. Ürünlerimize online olarak ve Çin’in Şanghay, Guangzhou, Sincan, Yiwu gibi birçok şehrinden ulaşılabiliyor. Size Çin ekonomisine güvendiğimi söyledim. Bu nedenle sizlerle çok önemli bir haberi paylaşmak istiyorum diyerek dünyanın en önemli başkentlerinden Pekin’e yeni yatırım yapacağının müjdesini verdi.
DÜNYA TÜRK İŞ KONSEYİ BÜYÜK ŞANŞ
Geçtiğimiz aylarda İstanbul’da düzenlenen Dünya İş Konseyi Toplantısı’nda Çin Pazarını anlatan Sezer, “Gençmiş dönemlerde yurt dışı yatırımcısı olarak çok zorluklar çektik. Çin pazarına yöneldiğimizde de kaygılarımız oluştu. Çok büyük bir pazar ama yatırımcıya dar alan bırakılmış. Gıda sektöründe giriş yaptığımız pazarı, restoran zincirleri kurarak geliştirdik. MADO gibi büyük bir Türk markasını Çin’e kazandırdık. Pınar Süt ve Süt Ürünlerinin Çin Distribütörlüğünü üstlendik. Şu an bu pazarın en büyükleri arasındayız. Bu süreçte en büyük desteği tabi ki ailemden aldım. Bana hep güvendiler ve sürekli kararlarımı desteklediler. Birde Dünya Türk İş Konseyi bizler için büyük şans oldu. Çin’de yatırım yapma kararı aldığımız tarih ile DTİK kuruluşu neredeyse aynı zamana denk geliyor. Konsolosluklar ve Elçiliğimiz bize yardımcı olmaya çalışıyordu ama iş ortamı ve rekabeti daha fazlasını gerektiriyordu. Her ülkenin iş kanunları ve imkanları değişkenlik gösteriyor. Eski yatırımcıların bile haberdar olmadığı bazı kolaylıklar veya yaptırımları, bir araya geldiğimiz konsey üyeleri ile yaptığımız sohbetlerde öğrenmeye başladık. Konsey sayesinde yurt dışında da yalnız olmadığımızı iyice hissettik. Türk yatırımcıları olarak büyük bir aile olduğumuzu DTİK sayesinde yaşadık ve yeni Türk yatırımcılarına da yaşattık. İstanbul’da düzenlenen Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı’na Çin’den 6 temsilci ile katıldık. Çin’e yatırım davetimizi tanıştığımız yeni iş insanlarına yaptık. Ulusal gazete ve televizyonlara çıkarak Çin’in avantajlarını ve sunduğu fırsatları dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık. Bu misyonu görev aldığımız Dünya Türk İş Konseyi’nin kuruluş amaçları doğrultusunda yapıyoruz. Biz zaten büyük bir aileyiz. Daha da büyüyecek yeni aile üyelerimizi bekliyoruz.
GENÇ GİRİŞİMCİLERE YENİ FİKİRLER PANELİ
Yine geçtiğimiz haftalarda Kocaeli Üniversitesi öğrencileriyle buluştuğum bir etkinliğimiz oldu. “Genç Girişimcilere Yeni Fikirler” konulu söyleşide gençlere tecrübelerimi aktardığım panelde, spordan ticarete yaşadığım süreçleri, dijital Dünyada elde edilen başarıları ve öğrencilerin gelecek ile ilgili merak ettiği konuları konuştuk. Hemen ardından Üniversitenin radyo kanalında da gençlere tavsiyelerim oldu. Çin pazarı çok büyük ve çok yorucu, ancak bunu değerlendirmemiz gerektiğini, Türk iş insanının kabiliyetlerini düşününce Çin’de başarısız olma ihtimallerinin olmadığını söyledim. Türkiye’nin markalaşma yolunda kendini geliştirmesi gerektiğini, Dünya’nın en büyük ekonomisine sahip ikinci ülkesini Uzak Doğu değil Yakın Doğu olarak görmemiz lazım dedim. Türkiye çok genç ve yetenekli bir nüfusa sahip ve iyi analiz yaparak çalıştıklarında başaramayacakları iş yoktur. Çin pazarında büyümenin Türk ekonomisine ve insanına faydasının her geçen gün artacağını sizlerde göreceksiniz.
YININ EN İYİ ULUSLARARASI İŞ ADAMI ÖDÜLÜ
Önemli bir ödül kazandım. Her yıl düzenlenen Dijital Medya Ödül Töreni’nde Yılın En İyi Uluslararası İş Adamı Ödülünü çok değerli bir ismin elinden aldım. Bunun için profesyonel iş hayatımda çok fedakârlıklarım oldu. Çok çalışıp çok üretmeye gayret gösterdim. Günümüzde klasik yöntemler yetersiz kalmaya başladı. Bu süreçte dijital Dünyanın önemini gördün. Bizde bütün işlerimizi bu yönde geliştirdik. Sosyal medyanın gücünü de gördük ve kullanmaya başladık. Bu sayede popülerliğimiz artmaya başladı ve kazancımıza da etki eder duruma geldi.
BUDA BİZE BU ÖDÜLÜ GETİRDİ
Ödül almak her insanın hayalidir. Yaptıklarınızın takdir gördüğünü gösterir. Örnek olursunuz. Çocuklarınıza anlatacağınız güzel bir anıdır. Birde hayatınızda en çok değer verdiğiniz sanatçı olan Orhan Gencebay’ın elinden almak tarifi olmayan duygu yaşattı bana. Çok donanımlı bir insan ve Türkiye’ye mal olmuş çok büyük bir değer kendisi. Ayağım yere basmadı desem yeridir. Bir o kadarda rahattım. Kedisi ile yan yana olmak bile bana gurur veriyorken elinden ödül almak ve kendisinden iltifat duymak Dünyalara bedeldi.
TÜRKİYE-ÇİN İŞ KONFERANSI
Tüsiad’ın önemli isimleri Nihat Özdemir ve Tuncay Özilhan ile Türkiye-Çin İş Konferansını düzenledik. Dünya ülkelerine yatırım yapan iş insanlarımızın sayısı her geçen artıyor. Çin bu ülkelerin en başında gelmeli. Bunu dilimizin döndüğünce tüm paydaşlarımıza anlatıyorum. Son olarak belirtmek istediğim bir diğer konu, Çin Hükümeti’nin ithalata ayırdığı büyük pastadan Türkler olarak daha fazla faydalanmamız gerektiğidir. Ticaret geliştikçe köprüler artıyor ve iş kolları çoğalıyor. Veriler gösteriyor ki 2030 yılından sonra Dünyanın en büyük ekonomisi Çin olacak. Bu detayları bilerek Çin ile birlikte hep beraber büyüyelim istiyorum” dedi.